1. okul çıkışı pederin dükkana gidilir ve cadde üstünde oyuncaklarla oynayan benden yaşça küçük çocuklar görülür. ne güzelmiş oyuncakları diye düşünürken onların bana ait oldukları fark edilir. anlık bir şaşkınlık ve sinirle çocuklara oyuncakları nereden buldukları sorulur. onlar da şuradaki amca verdi diyerek bizim dükkanı gösterirler. bu sefer aynı sinirle dükkana girilir ve pedere niye böyle bir şey yaptığı sorulur. o da oğlum sen zaten oynamıyorsun ki artık, hem kaç yaşına geldin diye cevap verir. ve anlattım bozukluğu uzun bir süredir onlarla oynamadığını ve artık o yaşları geride bıraktığını fark eder. uzaktan çocuklara bakıp ne de güzel oynuyor keratalar diye düşünür ve oyuncakların onlarda kalmasına karar verir. ne de olsa o artık abi sayılır. demek sonunda büyüdüm ha diye düşünüp bundan sonra nasıl davranması gerektiğini sorgular. artık büyük olduğuna göre bir sandalye çekip kenarda uslu bir şekilde oturmaya karar verir. ve orada otururken dışarıda oynayan çocukları seyreder bir süre. büyümenin çok sıkıcı bir şey olduğunu da o sandalyede otururken anlar. anlar ama artık çok geçtir ve o gün bu gün katlanmaya çalışmaktadır hayata.